DİSK Genel Başkanı Dilek Çerkezoğlu, yılın ikinci yarısı itibarıyla taban fiyatın 11 bin 402 lira olarak açıklanmasını eleştirdi. Çerkezoğlu, taban fiyatın işçilerin yaşam standartlarını karşılamadığını ve yoksulluk sınırının altında kaldığını belirtti. Kamu çalışanları ile özel şube personeli arasındaki fiyat farklılıklarına da değindi.
“YOKSULLUK SINIRI 35 BİN TL’YE SON VERİYOR”
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı İst Çerkezoğlu, yılın ikinci yarısı itibarıyla taban fiyatın 11 bin 402 TL olarak açıklanmasına ilişkin, “İşçinin yaşam koşulları dikkate alınmadı. Birleşik Metal-İş Sınıfı Araştırma Merkezi tarafından 2023 Mayıs dönemi için açıklanan “Yoksulluk sınırı 35 bin TL’ye ulaştı. Hane başına iki asgari ücret düşse de yoksulluk sınırı aşılmıyor.”
Asgari ücret Tespit Kurulu’nun bugün gerçekleştirilen üçüncü toplantısının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, yılın ikinci yarısında uygulanacak asgari ücretin 11 bin 402 lira olacağını açıkladı. DİSK Genel Başkanı Dilek Çerkezoğlu, konfederasyon yönetim kurulu adına yeni asgari ücretle ilgili yazılı açıklama yaptı.
“ULUSLARARASI STANDARTLAR DİKKATE ALINMIYOR”
Çerkezoğlu, asgari ücretin yine personelin üzüntüsüne çare olmadığını, zammın yetersiz olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Asgari fiyat belirlenirken, asgari fiyatın ülkemizdeki en düşük fiyat olmadığı, ortalama fiyat olduğu göz ardı edilmiştir. AB ülkelerinde yüzde 4 civarında olan asgari fiyat kapsamı yüzde 50 civarındadır. Ülkemizde Taban fiyat milyonların sorunudur.Asgari fiyat belirlenirken bu gerçek dikkate alınmamıştır.Asgari fiyat belirlenirken personelin yaşam koşulları dikkate alınmamıştır.Birleşik Devletler tarafından açıklanan yoksulluk sınırı Metal-İş Sınıfı Araştırma Merkezi (BİSAM) 2023 Mayıs dönemi için 35 bin TL olarak belirlendi.Belirlenen asgari fiyat yoksulluk sınırının yüzde 67,3 altında.Bir eve iki kat fiyat girilse de yoksulluk sınırı aşılmıyor Yine taban fiyat belirlenirken personelin sadece kendisi ile değil ailesi ile birlikte yaşayabilmesi gerektiğini belirten uluslararası standartlar dikkate alınmamaktadır.
“DEVLET VE ÖZEL SEKTÖRDE FARKLI ASGARİ ÜCRET OLMASI EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRIDIR”
Öte yandan kamu çalışanları ile özel şube çalışanları arasındaki uçurum devam ediyor. Kamu çalışanlarının güncel en düşük brüt ücreti 21 bin 750 TL. Çerçeve Anlaşma’da öngörülen 6 aylık enflasyon farkı dikkate alınmasa bile bir kamu çalışanının en düşük çıplak brüt ücreti Temmuz’da yüzde 15 zamla 25 bin 12 lira 5 kuruş olacak. Böylece kamu çalışanlarının en düşük brüt ücreti ile özel sektör için belirlenen brüt asgari ücret arasında 11 bin 598 TL fark oluşacak. Devlette ve özel sektörde taban fiyatın farklı olmasının eşitlik unsuruna aykırı olduğunu bir kez daha söylemek isteriz. DİSK asgari fiyat talepleri için çaba göstermeye devam edecektir.”
“YÜKSEK ENFLASYON DÖNEMİNDE YILDA 4 KEZ ASGARİ FİYAT BELİRLENMELİDİR”
Çerkezoğlu, asgari ücretle ilgili taleplerini de şöyle sıraladı:
“- Enflasyonun yüksek olduğu dönemde yılda 4 kez taban fiyat belirlenmeli. Fiyatlar toplu iş sözleşmesi ile belirlenmeli. Personel sınıfının düzelmesi için sendikalaşma ve grev hakkının önündeki tüm sakıncalar kaldırılmalıdır. Asgari fiyat baskısından kurtulun.Acil adım toplu iş sözleşmelerinin kapsamını uzatma yoluyla genişletmektir.Bu bir düzenlemedir ve işçilerin kendi işkollarında toplu iş sözleşmelerinden faydalanmalarını sağlamak oldukça kolaydır. Personelin taban fiyat mahkumiyetine bir an önce son vermek istiyorsak gündemimizde.
Asgari fiyat belirleme süreci demokratikleştirilmeli, diğer personel konfederasyonlarının katılımı sağlanmalı, asgari fiyatların patron ve hükümetin ortak kararı ile açıklanması engellenmeli, anlaşmazlık halinde grev hakkı.
“EN DÜŞÜK EMEKLİLİK ASGARİ ÜCRETTEN DE BELİRLENMELİ”
Asgari fiyatın belirlenmesinde TÜİK’in inandırıcı olmayan enflasyon verileri değil, reel enflasyon ve ekonomik büyüme, geçim kuralları, personelin sadece geçimini değil aileleriyle birlikte geçimini sağlayabilmesi gerektiğini söyleyen uluslararası standartlar da dikkate alınır. dikkate alınmalıdır. Her zaman söylediğimiz gibi taban fiyat belirlenirken bir evde iki kişi çalışıyorsa gelirin yoksulluk sınırının üzerinde olmasına dikkat edilmelidir. Kamu ve özel sektör çalışanları arasındaki fiyat farklılıkları ortadan kaldırılmalıdır. En düşük emekli maaşı da en düşük fiyat düzeyinde belirlenmelidir.”
